-Üç tane mimiği olan adamın üç tane adası var! bizimkiler tokiye yazılmış!
O adamın bir filmden aldığı parayı sen bana ver, ben o ata binmem o atı saygısızlık olmasın diye sırtımda taşırım.. diyememdim ya la..

-Bu memleketin %80’i ağlıyor ya.. özellikle takside!

-Böyle bi derin sessizlik oldu önce bir gerginlik oldu.. gerildik..
ondan sonra ben kendi irademle dışırı çıktım.. kovulmuş sayılmıyorum herhalde..

Ahmet: Abartma Sadi ya, tamam biz de sevmiyoruz yapımcıyı ama abartma be oğlum.

Sadi: Düğün videolarındaki gibi yıldızlı geçiş var abi!
Ahmet: Nallah belasını versin o zaman o insanların!
Murat: Paçalarında Robert De Niro akan adamım ben..

Sadi: Üç kapılı mı aldıınn!
Murat: Üç kapılı araba mı aldınğ.. Himmet abeyy bana da üç kapılı araba alacan demii?
Ahmet: Doğuz bin doğuzuy doksen sekiz, doğuz bin doğuyuz doksan doğuz..

Ahmet: Emdin sömürdün aldın bütün yaşam enerjimi Sadi!
Kırıcam direksiyonu bariyerlere dindiricem ızdırabını!

-Sadi: Ben fragmanı izledim KPSS’ye bir daha girmeye karar verdim..
-Ahmet: Ne ara restoranı gördün garsonu gördün cinsiyetini belirledin aklına kazındın lan?
Vedat: Algıda seçicilik demek ki abi..
Ahmet: Seçicem ağzına yüzüne görüceksin!
-Amca senin sorunun ne ya? sen neyi çözemedin? sen beni kanserden mi öldürcen ya! sirozdan ecelimle ölmek istiyorum ben!

-Ahmet: Sadi’yi ara çıkışta bana gelsin bendeyiz yarın..
Murat: Sadi’yi ara çıkışta otele gelin beraber izleriz..
Ahmet: Sadi’yi ara çıkışta senin kaldığın otele gelsin bende gelicem..
Murat: Ahmet.. Ne yapmaya çalışıyorsun?
Ahmet: Hep senin dediğin oluyo..

-Terzi: Tabi canım, bizim meslekte çok komik şeyler olur. Bir gün bir müşteri geldi, aynı bizim Hayri, bööyle kilolu. Ay orada kimse yoktu, pardon keselim mi?
Ahmet:  Kesme abi kesme, kesme masada hallederiz biz kesme.
Terzi: Elinde bir pantolon, 56 beden. Hahaha. Dedi ki bunun paçalarını kısaltıcaz. Haha. Adama giydirdim pantolonu, ölçülerini aldırdım, hahahah, kestim, yemin ediyorum o kestiğim parçadan bir pantolon daha çıkar.
Ahmet: Komik mi abi?
Terzi: Değil mi?
Vedaat, siz masada halledersiniz, hadi eyvallah!
Ahmet: Vedat, masada hallederiz. Çenemi tutamıyorum.

– Haluk Bilginer’i tanıyormuş gerizekalı..Bunun babası solcuydu,Tuncel Kurtiz deseydim yaa laa

-Yanlız full-time olmaz, part-time olsun,öğrenci olsun,ulaşımı yarı yarıya düşsün, kız olsun az yesin, çekilebilirsin!

-Amcacım ne zamandır bu işi yapıyorsunuz?
-Kendimi bildim bileli.
-Ne zamandır kendinizi biliyorsunuz?
-Çocukluğumdan beri.

-Espiri yaparken neden omurilik soğanını kullanıyosun oolum beynini kullansana

Sadi:Kapı gibi rolüm var benim. Ben Kanuni’nin çalışma odasının kapısını açan adamım

Murat: Hocam n’apıyosun ya,niye çağırıyosun onları? Ben sizi ayrı ayrı çekicem.
Eğitmen: Korkmayın korkmayın çok uysal hayvan onlar. Bi’şey olmaz.
Murat: Yok hocam korkudan değil de daha çok güvenmiyorum diyelim. Bunlar sinsi hayvanlar biliyo musunuz? Yüzüne baktın mı ne düşündüğünü anlıyamıyosun yani
Hayır üzgün mü? öfkeli mi? yoksa bunalımda mı bir anlayabilsek?..
Bak sana diyim mutsuz olduğunda bile gülebilen iki tane canlı var. Bir palyaço, iki yunus balığı. Bi nevi poker face.
(Yunuslar harekete geçince) Hocam..hocam n’apıyo bu ya? Şaka mı yapıyo?
Allah aşına şunun yaptığı hareketlere bak. Hiç yakışıyo mu? Hoşttt  Korktu kaçıyo hala (yunusların sesini çıkarıyor burada )
İki yüzlü balık. Bacım sen de kendini kolla
Eğitmen: Ama hiç hoş değil böyle şakalar, lütfen. Psikolojisini bozucaksınız hayvanların. Ayrıca bunlar balık değil memeli.
Murat: Hehe. Hocam şimdi bizim bazı standar sorularımız var. Daha çok mesleğin zorluklarıyla ilgili. Bir de bu yunusları nasıl eğitiyoruz? Bu kadar.
(Eğitmen üç parmaklı elini yüzünde gezdirinceee) Hocam! o elde üç parmak mı var ya?
Eğitmen: Hee..evet işte. Mesleğin cilveleri ya Zaten röportajda anlatırım.
Murat: (Bağırarak) Vedattt..Vedattt kurtar lan beni

Ahmet : Arkadaş ben böyle yapım şirketi görmedim ya. Yav Kütahya’lı olan benim çiniciyle röportaj yapan Sadi . Babası otobüs şoförü olan Murat, otobüs şoförüyle röportaj yapan benim
Ya kardeşim siz nasıl bir yapımcısınız,nasıl bir yapım şirketisiniz ya? Yav yemin ediyorum ekmeğe sürülecek akıl yok sizde lağğğn! (çok sert koydu noktayı ) …diyemedim ya la
Bak az önce Aşkın Hanımla konuştum,bunları diyemedim.
Onur : Olur abi öyle.
Ahmet : Ya olur da Onurcum. Ben şimdi bin yıldır otobüse binmiyorum ama. Yani Ahmet Kural otobüse binebilir mi? Ahmet Kural otobüse binerse hayranları onu lime lime etmez mi Onur?
Onur : Eder abi eder
Ahmet : Çıkar bakıyim gözlüğünü.. (kafasına vurur) Sen beni idare mi ediyon lan sen beni idare mi ediyon he hö diyip lan?

Murat : Neymiş meslekler?
Aşkın : Yunus terbiyecisi, hattat , otobüs şoförü. Bu sefer siz seçiyorsunuz.
Ahmet : Hattatı aldım ben.
Murat : Sen niye alıyosun oğlum? Allah Allah. Ben zaten şoför çocuğuyum biliyosun. Hayatım otobüslerde geçti. Ne sorucam ki adama yani. Yunus zaten sakat. Hattat ben de.
Sadi : E bu durumda hattat demezsem alemin keki ben olucağım için ben de mecbur hattat dicem
Aşkın : E biz bunu nasıl paylaştırcaz peki?
Sadi : Orasını siz hiç merak etmeyin Aşkın Hanım. Bizim kendi aramızda geliştirdiğimiz bir yöntem var.
(Aniden Ahmet’e) Tokat (Ahmet yerinden sıçrar )
Ahmet : Tu..Tunceli.
Sadi : İskenderun.
Ahmet : Niğde.
Sadi : Elazığ
Ahmet : Ahhh
Sadi : Nakavt : D (Murat’a) Muğla?
Murat : Ankara.
Sadi : Aydın.
Murat : Niğde.
Sadi : Elazııığ
Murat : Hattat sensin.
Sadi : Hattat benim. (Aşkın’a) Duydunuz dimi hattat benim

Incoming search terms:

• işler güçler film replikleri (136)
• işler güçler replikleri (73)
• işler güçler dizi replikleri (26)
• i?ler g??ler replikleri (12)